5 Aralık 2011 Pazartesi

Seni Seviyorum!

14 Temmuz 2011 Perşembe

Evliliğim :)

Evliliğim meleğimle nasıl mı? İşte böyle!

Her tat var içinde!

Bir de böyle!

Hayatımda verdiğim en doğru karar olduğunu iliklerime kadar hissediyorum. Hissetmek ne kelime yaşıyorum!!! 
Seni çok seviyorum tatlı kız!!!

29 Haziran 2011 Çarşamba

İyi ki Doğdun Sevgilim!

Mutluluğun tasviri, huzurun anlamı, yaşama sebebi... Benim için sensin bunlar. El ele tutuştuğumuz ilk günden beri hep daha iyiye, daha güzele doğru gitti hayatım. Yaşadığımı, hayatın anlamlı olduğunu seninle anladım. Öylesine doldurdu ki içimi seninle gelen bu coşku kendi kendime sığamadım. Sana kavuşmak için üçer beşer saydım günleri, haftalar dakika, aylar saat olsun istedim. Sonunda 3 gün kalmışken ebedi saadetin başlamasına, bugün senin varoluşunun anlatılmaz hazzını yaşıyorum. 28 sene önce bugün, çoktan kurulmuş bir senaryonun baş aktristi olarak gelmişsin dünyaya. Ben de o senaryoda hep seni bekliyormuşum meğer...

Seni çok seviyorum güzel kız, iyi ki doğdun ve iyi ki girdin hayatıma...

Sonsuza kadar benimsin...

Not: Bu resme bayılıyorum, bana hep seni hatırlatıyor :)

18 Şubat 2011 Cuma

Sonunda Bu Gece Kesişiyor Yollarımız...



...Aynı anda başka insanlara, 
Seni seviyorum demişizdir
Mutlak güven duygusuyla, 
Başımızı başka omuzlara dayamışızdır.
Olamaz mı, olabilir...
Onca yıl sen burada
Onca yıl ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş...

Seni Seviyorum,
Bekle almaya geliyorum...

10 Şubat 2011 Perşembe

Bir Gece Ansızın...

Hayatımı Cennete çeviren kadına...
Seni Çok Seviyorum! 
  
Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim

Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kim bilir

Kal dersen, dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz
Kalbim duruverir dudaklarında.

Ya da unuturum kim olduğumu
Hatırlamam belki adımı bile
Belki de çıldırır, deli olurum
Sana kavuşmanın heyecaniyle

Aşk bu, bilinir mi nereye varır
Ne durdurur özleyeni, seveni
Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni.

7 Şubat 2011 Pazartesi

Aşk Tesadüfleri Sever

Ömer Faruk Sorak ve eşini bu film için kutlamak bir kenara, sarılıp sarılıp öpüyorum. İnsanın içine işleyen, her aşık olmuş insanın kendinden bir şeyler bulabileceği bir film. Konu aslında bilinen bir konu ama aynı yünden kiminin ördüğü kazak giyilmiyor kiminin ki yıllar boyu bir diğerine vazgeçilmeden tercih ediliyor. Tam anlamıyla vurdu beni bu film. 3 kez gözyaşlarıma hakim olamadım. Filmin nereye doğru gittiğini anlamış olsam da sürükledi beni bu film anlatılışı ve gerçekten kayda değer oyunculuklarıyla. Belçim Bilgin'den bahsetmiyorum ama oyunculuk derken Mehmet Günsür, Yiğit Özşener, Altan Erkekli, Şebnem Sönmez, Ayda Aksel ve küçük Reyhan Asena Keskinci'den bahsediyorum, belirtmek gerek.
 Ömer Faruk Sorak'ın yönetmenliği, sahne hakimiyeti, oyuncuları yönlendirme yeteneği bu zamana kadar çalıştığı projelerde pek ortaya çıkamamıştı. Daha doğrusu hep yıldız oyuncuların arkasında unutulmuştu. Ama bu sefer bu adam çok iyi bir "Yönetmen" olduğunu gösteriyor. Öyle açılar, öyle güzel görüntüler yakalıyor ki özellikle sözsüz sahnelerde. Hele bir de duygu yoğunluğunun hat safhaya çıktığı anlar ve Günsür'ün karakteri Özgür'ün odak noktasında olduğu sekanslarda adeta yeteneğini konuşturuyor Sorak. Bu andan sonra yurtdışında nasıl Nolan'ın projelerini büyük bir heves ve merakla bekliyorsam yurtiçinde Sorak'la ilgili gelişmeleri aynı şekilde takip edeceğim.

Herşeyin ötesinde bu filmi benim için anlamlı kılan diğer iki konu hem kendimle ilgili bir çok şey bulmam hem de filmi beraber izlediğim dünyalar güzeli sevgilimle bizi anlatan bir sahneye şahit olmamızdı. O kadar çok cümle vardı ki filmde daha önce birbirimize söylediğimiz, işte onun için filmi çok benimsedim, bazen kendimi izliyor dinliyor gibi hissettim Özgür konuşurken. Bu yaşa gelene kadar tahsil ve iş anlamında çok çok iyi yerlere ulaşmış, ailem (annem ve babam) açısından hiç sıkıntı yaşamamış olsam da özel hayatımda bir türlü huzuru yakalayamadım. Hep dibe doğruydu seyri hayatımın, mutluluk ve huzur baremim her geçen gün düştü, düştü, düştü. İşte o tam da tarif edemediğim en dipteyken, yapayalnızken ve kendime artık bunu kabullenmem gerek derken çıktı karşıma hayatımı anlamlı kılan o muhteşem kız. Günler geçtikçe Zeynep'in Burak'a sorduğu şeyleri hayatta ilk kez onunla yaşadığımı ve hissettiğimi gördüm, onun yanında dünyanın bambaşka bir yer olduğunu keşfettim. Gülmek, mutluluk, heyecan, eğlence, koşulsuz ve karşılık beklemeden sevmek ne demekmiş o hayatıma girince anladım ancak. Ve dedim ki ona "Sen bunca senedir nerelerdeydin?". İşte bu cümleyi duyunca filmde gözyaşlarına boğuldum, birebir aynı değildir kelimeler belki çünkü ben daha cümle bitmeden koyvermiştim kendimi. Bendim oradaki sanki, perdedeki de benim hayatımdan bir kesit... İnsan sevdiğini ve aşkını bir çok yolla anlatabilir ama önceden sadece bana ait olduğunu sandığım bu cümle çok iyi bir tercih olur...

Sorak kalbime dokundu bu filmle, kolay kolay silinmeyecek bu iz. Filmi sinemada mutlaka izleyin, o basit Türk romantik-aşk filmlerinden biri olmadığını kağıt mendilinizi çantanızdan çıkarırken çok net bir şekilde anlayacaksınız...

Bülent Ortaçgil'in unutulmaz şarkısı Bir Eylül Akşamı da filmin şerefine Teoman ve Usta'dan gelsin...


Seni çok seviyorum güzel kız...

2 Şubat 2011 Çarşamba

Mucizem...

Hayırlısıyla bitirdim askerliği ve döndüm. Çok da kolay olmayan ama bitirdiğimde gurur veren bir süreç oldu. Artık geçti, geride kaldı ama bu sürede aklıma kazınan an önemli şey 160 gün boyunca beni 1 kez bile üzmeyen canım sevgilim oldu. Tek bir hüzün, tek bir sıkıntı, tek bir sorun yansıtmadı bana. Onunla her konuşmam bir pilin şarj olması gibiydi adeta. Enerjimi ondan depoladım, beni ayakta tuttu, bana sebep oldu dayanmam için. Çok seviyorum onu, iyi ki girdi hayatıma. O hayatıma girmeden önce apayrı planlarım vardı oysa, çok farklı bir yöne savrulmak üzereydim. Ama onun sayesinde yeniden tutundum işime, şehrime, aileme. Hani vardır ya eski efsanelerde mucizeler anlatırlar hep, işte o efsanelerden birinden çıkıp geldi sanki, mucize oldu hayatıma. Yaşadığım onca şeyden sonra bugün bu kadar iyi hissedebiliyor, hayata bu kadar tutunabiliyor ve yaşadığım her anda bir güzellik bulabiliyorsam sebebi O eşsiz kız.

Biliyorum bu satırları okuyor olacaksın sabah, bilgisayarını açtığında mutlaka tıklayacaksın bu sayfaya, hayatın boyu her sabah burada yazanları sabah uyandığında sana bakan gözlerimde göreceksin canım benim, mucizem, var ol, var olalım...