30 Mayıs 2010 Pazar

Şimdi Orada Olmak Vardı...

Sevdiğin kollarında...

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Rechargeable Battery

Kendimi tekrar şarj edilebilir bir pil gibi görüyorum çoğu zaman. Üstelik şarj sürem de oldukça kısa. Canım Annem-Babam dışında bu hayatta beni hemen ve ustalıkla şarj edebilen sadece 3 kişi oldu hayatımda. Onlar öyle insanlar ki sadece yanlarında olmam ya da seslerini duymam yetiyor bana. İnanılmaz bir enerjileri var üçünün de, üçü de inanılmaz güleryüzlü, hoşsohbet ve pozitif enerjiye sahip insanlar. Biri sevgili kuzenim Cihat Abim, onu tanıyıp da sevmeyen, hayran kalmayan insan yoktur (Eşi Belgin'in yeri apayrıdır, çok farklı biri o da benim için). İkincisi nasıl bir adam olduğunu şimdi anltmaya başlasam ertesi sabaha kadar susmayacağım, çok farklı bir erkek, adam sevgili Özhan. Üçünsü ise 15 senelik kadim dost, fazlaca ayrı düşmüş olsak da asla vazgeçemediğim sevgili Cem. 31 senelik ömrümde bir 4. çıkmamıştı. Anamdan başka bir kadından alamamıştım tam anlamıyla bu hissi. Taa ki şu yakın zamana kadar. O listeye bir 4. girdi ki öyle böyle değil. Uykusuz, aç, yorgun, sinirli, keyifsiz ne olursam olayım yüzünü, gülüşünü, gözlerini gördüğümde ya da uzaktaysam sesini duyduğumda telefonun diğer ucunda her şey geçiveriyor bir anda ve ben sanki resetlenip tekrar kurulmuş gibi hayatıma kaldığım yerden ama enerji dolu devam ediyorum.

Tam da kadınlara karşı, inancımı ve saygımı kaybetmeye başladığım sırada tıpkı bir yıldırım gibi hayatıma düşen bu kadın beni öyle bir şarj ediyor ki, 1 değil bir kaç gün duramıyorum yerimde, yapamayacağım şeyleri yapıyorum sayesinde. Bir kez daha tecrübe ettim bu akşam ve artık eminim hem bundan hem de çoğu şeyden...

Çok kısa sürede, tam kapasiteyle şarj edilebilen bir pilim ben. Artık 1 kişi daha fazla var hayatımda sığınacak liman olarak, bu sonuncusu, eksik olan, aradığımdı bir ömür, özlediğim, sonunda buldum!

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Fontana D'Amore ve İtalya Üzerine...

Fontana D'Amore yani Türkçe adıyla Aşk Çeşmesi İtalya'nın Roma şehrinde bulunan bir dilek çeşmesi. Aşık olmak, hayatının aşkını bulmak isteyenlerin dilek paralarını içine attıkları bir kurtuluş yolu. When in Rome ise Kristen Bell ve Josh Duhamel'in başrollerinde olduğu, Fontana D'Amore ve onun taşıdığı sihire odaklı geçen bir romantik komedi. Filmi geçen hafta içinde getirdiği güzelliklerle hayatımın akışını değiştiren sevgilimle birlikte izledik ve hem çok eğlendik hem de ikimizin de çok gitmek istediği İtalya ile ilgili bir film olduğu için fazlasıyla ilgiyle takip ettik. Her ikimizin de bir İtalya ve İtalyanca tutkusu olması ayrı bir bağ da yarattı aramızda. Kısa ömrümde Türkiye dışında 8 farklı ülke görme fırsatım oldu ama hiç biri İtalya merakımı gideremedi açıkçası. Roma, Venedik ve Floransa en çok merak ettiğim şehirleri İtalya'nın. Allah ömür ve sağlık verirse balayımı geçirmek istediğim alternatiflerin en başında İtalya. O güne varabilirsek sıradan olsun istemiyorum, unutulmayacak anılarla yerleşsin hafızalarımıza, her zaman gidilemeyecek bir yerde paylaşılsın yeni hayatımızın ilk günleri istiyorum.

Romantizm ve aşkın en güzel yaşanabileceği ülkelerden biri İtalya. Aşıklar Çeşmesi'ne sevdiğinin attığı parayı alıp sonsuza kadar saklamak, Venedik'te gondollara binip Rialto Köprüsünün altından geçerken aşkını öpmek, Floransa'da Boboli Bahçelerinde yeşili ve tarihi buram buram içine çekerken ona sarılmak ne güzeldir kim bilir... 

Ben bilmek istiyorum...

Hayat ne güzelmiş, sebebini bulup, sebebi olmak...

13 Mayıs 2010 Perşembe

Abre Los Ojos...

11 Mayıs 2010 Salı

Sessiz Gemi


artık demir almak günü gelmişse zamandan
meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

biçare gönüller! ne giden son gemidir bu!
hicranlı hayatin ne de son matemidir bu.

dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
bir çok seneler geçti; donen yok seferinden.

Yahya Kemal BEYATLI

Sevdiğini ölüme ebediyyen kaybeden herkes için okunsun bu şiir. Hayata devam etmek gerek, ölümü gidene emanet edip kalp atışını sahiplenmek. Hiç ölmeyecekmiş gibi zevk almalı hayattan, ama yarın bize de uğrayacakmış gibi paylaşmalı içindekini. Bir gün arkamızdan okunacaksa bu şiir, gerçekten memnun olmalıyız yerimizden. Ama an nabzının hissedildiği, nefesinle camların buğulandığı ansa, yaşamalı insan, doya doya, geçmişe takılmadan...

9 Mayıs 2010 Pazar

Bugün...

Bugün çok güzel bir gün oldu benim için. Bir kez daha şükretmemi sağlayan bir gün. Bir kez daha doğru kararı verdiğimi hissetiren bir gün. Karşında seni bu kadar seven, sana bu kadar değer veren, senin için, bu ilişki için bu kadar gönülden çabalayan biri olduğunda benim şu anda olduğum gibi olur insan. Birlikte geçen her günümüzün bizi ve bu ilişkiyi bir önceki günden daha ileriye götürdüğünü hissediyorum desem az kalır, net bir şekilde görüyorum artık. Her geçen gün daha iyi tanıyoruz birbirimizi. Uzun ama keyifli bir yol var önümüzde, ardımızda bıraktığımız her kilometrede güzel bir iz kalıyor. Her ikimiz de öğreniyoruz ama en önemlisi iletişim kuruyor ve anlıyoruz. Bana kalbini açışı, gizli saklı bir şey kalmaması aramızda beni öyle mutlu ediyor ki, anı yaşamanın verdiği hazzı anlatamam. Sevilmenin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum ben. Hoşgeldin yüreğime güzel kız... Ne iyi ettin de geldin...

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Önce - Sonra

Önce

Doğdum,
Büyüdüm,
Yetiştim,
Okudum,
Çarptım,
Yattım,
Çıktım,
Doğru Sandım,
Yanlış Yaptım,
İnkar Ettim,
Dayandım,
Uğraştım,
Köle Oldum,
Kırbaçlandım,
Vuruldum, 
Terk Edildim,
Öldüm...


Sonra

Yeniden Doğdum,
Nefes Aldım,
Özgür Kaldım,
Kendim Oldum,
Çalıştım,
Başardım,
Kafamı Kaldırdım,
Gördüm,
Tutuldum,
Elimi Uzattım,
Ruhunu Hissettim,
Kapıldım,
Şaşırdım,
Hayran Kaldım,
İnandım,
İçime İşledi,
Huzuru Buldum,
Sebebini Anladım,
Şükrettim...

6 Mayıs 2010 Perşembe

Huzur Gözlerden Yansır

En sonunda...

3 Mayıs 2010 Pazartesi

The River Unites Us